Aşılar Konusunda En Çok Merak Edilenler

AŞILAR KONUSUNDA EN ÇOK MERAK EDİLENLER
 Mikroplar (bakteri, virüs, parazit) vücudumuza nasıl girer ve ne yapar?
→ Mikroplar vücudumuza hava yoluyla, kan yoluyla, cinsel yolla, su ve besinlerle ya da cildimize direk temas ile girebilir. Vücudumuza girdiğinde yerleşip çoğalarak bulaşıcı hastalıklara yol açar. Bulaşıcı hastalığı olan kişiler, tedavi olmadıkları takdirde, sağlıklı kişiler için bulaşıcı hastalıkların kaynağıdır.

Vücudumuz mikroplara nasıl karşı koyar?
→ Bağışıklık sistemimiz, vücudumuza giren mikropları tespit edip yok etmeye çalışır. O mikroba karşı bağışık isek, vücudumuz hasta olmadan üstesinden gelir. Bağışıklığımız yoksa, vücudumuz o mikrobu yenebilirse bağışıklık gelişir. Ancak bazen mikropla savaş sonunda sakat kalabilir hatta hayatımızı kaybedebiliriz.

Bulaşıcı hastalığı geçirmeden mikroplara karşı bağışık olabilir miyiz?
→ Evet! AŞI yaptırarak, bulaşıcı hastalığı geçirmeden mikroplara karşı bağışık olabiliriz.

Aşı nedir?

→ Hastalık yapan mikroplara karşı vücudumuzda bağışıklık kazandıran biyolojik ürünlerdir. Yıllarca süren bilimsel araştırmalar sonrasında üretilen aşılar bulaşıcı hastalıklara karşı korunmada en etkili, en güvenli ve en ekonomik tıbbi ürünlerdir.

Aşılar nasıl etki eder?
→ Bir kişiye aşı yapıldığı zaman, bağışıklık sistemi uyarılır ve o mikroba karşı bağışıklık yanıt gelişir. Bu süreçte kişi bulaşıcı hastalığı geçirmeden bağışıklık kazanmış olur.

Bulaşıcı hastalığı geçirerek mikroplara karşı bağışıklık kazanmak daha iyi değil mi?
→ Hayır, hastalık geçirerek bağışıklık kazanmak öngörülemeyen sakatlıklara hatta ölüme neden olabilir. Özellikle bazı mikroplara karşı bağışıklık sistemimiz hiç savaşamaz ve sonucunda müzmin bir hastalık, sakatlık hatta ölüm neredeyse kesindir; örneğin kuduz, tetanos, bebeklikte geçirilen Hepatit b ve çocuk felci gibi.

Mikroplardan korunmada hijyen yeterli değil mi?
→ Hijyen mikroplardan korunmada gereklidir ancak tek başına yeterli değildir.

 Aynı anda bir kişiye birden fazla aşı yapmak zarar verir mi?
→ Hayır hem çocuklara hem de erişkinlere aynı anda birden fazla yapılabilir. Bağışıklık sistemimiz her mikroba karşı ayrı ayrı bağışıklık yanıt geliştirebilir. Bilimsel olarak birden fazla aşı uygulamasının güvenli olduğu kanıtlanmıştır.

Çocukları mikroplardan korumada anne sütü yeterli değil mi?
→ Anne sütü bebeklerin büyüme ve gelişmesi için elzemdir ve mikroplara karşı da koruyabilir ama yeterli koruma sağlamaz. 

Bebeklere neden bu kadar erken aşı yapılıyor?

→Erken aşılamada amacımız bebek ve çocukların bulaşıcı hastalığı geçirmeden aşı ile bağışık olmasını sağlamaktır. Bu nedenle bebeklere doğar doğmaz Hepatit b ile başlayan aşıları yapmaya başlıyoruz.

Aşılar denetleniyor mu?
→ Evet, aşılar üretici firmalar dışında uluslararası (Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi) ve ulusal kurumlar (Sağlık Bakanlığı) tarafından da test edilir ve sıkı denetlenir.

 Aşıların yan etkileri var mı?

→ Nadir de olsa aşıların yan etkileri görülebilir. Genel ilke olarak, aşı sonrası görülen yan etkiler hastalık geçirildiği zaman ortaya çıkan sağlık sorunları ile kıyaslanamayacak kadar azdır. Görülen yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir; en sık görülenler ateş, aşı yapılan bölgede ağrı ve kızarıklıktır. Ciddi yan etkiler çok nadirdir ve görülse bile tedavi edilebilir.

Aşıların içeriğinde vücudumuza zararlı bir madde var mı?

→ Hayır, aşıların içinde vücudumuza doğrudan zarar verecek bir madde yoktur. Aşılar uzun süreli bilimsel çalışma ve kontrol aşamalarından sonra ruhsatlandırıldığı için tıbben en etkili ve en güvenli biyolojik ürünlerdir.  

Aşıların içeriğinde cıva, alüminyum gibi metaller var mı?
→ Ülkemizde çocukluk çağında yapılan aşıların hiçbirinde cıva (tiyomersal) yoktur. Bazı aşılarda bağışıklık yanıtını güçlendirmek için çok düşük miktarda alüminyum bulunur. Aşılarla alınan bu alüminyum miktarının vücudumuza zarar verdiğine dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır.

 Aşıların içeriğinde domuz ya da insan cenin ürünü var mı?
→ Türkiye’de kullanılan aşıların üretiminin hiçbir aşamasında domuz ya da insan cenin ürünü kullanılmaz. Dolayısıyla içeriklerinde bu ürünler bulunmaz. Diyanet İşleri Başkanlığı, ülkemizde uygulanan aşıların dini açıdan hiçbir sakıncası olmadığını onaylamıştır.

Aşılar otizm yapar mı?
→ Hayır! Bu iddia bilimsel olarak çürütülmüştür. Otizmin ortaya çıkış mekanizması çok karmaşıktır ve onlarca genetik bozukluğun rolü olduğu düşünülmektedir. Aşıların ise genetik bozukluklara neden olmadığı bilinmektedir.

 Aşılar kısırlığa, kansere neden olabilir mi?
→ Hayır, bu iddiaların hiçbir bilimsel geçerliliği yoktur. Tam tersine günümüzde kullanılan bazı aşılar; örneğin Hepatit B aşısı karaciğer kanserini, HPV aşısı rahim ağzı kanserini önlemektedir. Ayrıca birçok kanser türünün önlenmesi ve tedavisi için de aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir.

 Aşılarda mikroçip var mı?
→ Hayır, bu bir komplo teorisidir, aşılar içinde mikroçip bulunmamaktadır.

 Bazı aşılar şirketlerin kâr etmesi için mi aşı takvimlerine ekleniyor?
→ Hayır, aşı takvimleri kâr amacıyla değil, bilimsel kanıt ışığında toplumun hastalıklardan korunması için hazırlanır ve ulusal/uluslararası kurumlar tarafından sıkı denetime tabiidir. Ülkemizde bir aşının Ulusal Aşı Şemasına alınıp yapılabilmesi için bilim insanlarından oluşan Bağışıklama Danışma Kurulunun değerlendirme ve önerisi gereklidir.

 mRNA aşıları güvenli mi ve kalp hastalıklarına neden olur mu?
→ mRNA aşıları uzun yıllardır araştırılıyor ve güvenli oldukları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çok nadir vakalarda mRNA aşısı sonrası kalp kası iltihabı (miyokardit) görülebilse de hafif seyreder ve kalıcı hasar bırakmadan iyileşir. Covid-19 enfeksiyonuna bağlı kalp problemleri ise çok daha yaygın, daha ciddi ve kalıcı hasara neden olabilmektedir.

Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgını boyunca aşılarını yaptırmış kişilerin hastanelerde daha çok yattıkları doğru mu?
→ Hayır. Salgın boyunca aşı yaptırmayanların hastaneye yatış/ölüm oranları aşılılara göre çok daha yüksektir. Covid-19 aşıları hastalanma, hastaneye yatış ve sakatlık/ölüm olasılığını çok düşürmüştür.

Artık bazı hastalıklar ülkemizde görülmüyor (çocuk felci gibi). Neden bu hastalıklara karşı aşı yaptıralım?
→ Ülkemizde bazı bulaşıcı hastalıklar görülmüyorsa uygulanan aşı programlarının başarısından dolayıdır. Bu hastalıklar aşılar sayesinde görülmüyor! Aşılama çalışmaları durursa hastalıklar geri gelebilir. Savaş, ekonomik kriz, kıtlık gibi nedenlerden dolayı dünyada sürekli göçler olmaktadır ve ülkemizde görülmeyen hastalıklar bu göçler nedeniyle tekrar görülmeye başlayabilir. Bazı mikroplar ise doğada serbest bulundukları için o mikropların neden olduğu hastalıklar hiç görülmese bile (tetanos gibi) bağışıklık için aşı olmaya devam etmeliyiz.

Dünyada vatandaşları için aşı programları olmayan ülkeler var mı?
→ Hayır yok! Tüm ülkelerin bilimsel veriler ışığında aşı programları var. Ülkemizde de 1930 yılından beri ulusal çapta aşı programı uygulanmaktadır. Halihazırda ülkemizde 13 bulaşıcı hastalık etkenine karşı ulusal düzeyde bağışıklama programı uygulanmaktadır.

Aşılar ücretli mi ve nerede yapılıyor?
→ Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında bebek, çocuk ve gebelere yapılması gereken bütün aşılar kayıtlı olunan Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Müzmin hastalığı olan ya da 65 yaşın üzerindeki kişilere de bakanlık tarafından önerilen aşılar ücretsiz olarak reçete edilmekte ve uygulanmaktadır.

 TOPUK KANI İLE İLGİLİ EN ÇOK MERAK EDİLENLER

Bebeklerden neden topuk kanı alınıyor?
→ Ülkemizde Yeni doğan Metabolik ve Endokrin Hastalık Tarama Programı kapsamında, bebekler doğumu takiben 2-3 gün içinde, topuklarından alınan iki üç damla kan ile Fenilketonüri, Konjenital Hipotiroidi, Biyotinidaz Eksikliği, Kistik Fibrozis, Konjenital Adrenal Hiperplazi, Spinal Müsküler Atrofi hastalıkları açısından taranır. Bu hastalıkların erken teşhisi tedavi için elzemdir. Erken teşhis edildikleri zaman tedavi edilebilirler.  Erken teşhis edilip müdahale edilmezse geri dönüşümü olmayan sakatlıklar, zekâ geriliği, büyüme-gelişme bozuklukları ve ölüme neden olurlar.

Çocuğumda bu hastalık varsa zaten ortaya çıkar ve o zaman tedavi edilebilir değil mi?
→ Bu hastalıklar, hastalık belirtileri ortaya çıktıktan sonra teşhis edilirlerse, tedavi edilseler bile ömür boyu zihinsel ve/veya bedensel sakatlıklar yaşanabilir.

Topuk kanı alınırken bebeklerin canı acır mı? İşlem sırasında yaşadıkları stres onlara zarar verir mi?
→ İşlem çok kısa sürer ve bebekler acıyı çok az hissederler. Yoğun ve uzun bir stres yaşamazlar, bu nedenle kan alma işleminin onlara hiçbir olumsuz etkisi olmaz. İsterseniz işlem esnasında bebeğinizi emzirerek rahatlamasını sağlayabilirsiniz.

Alınan bu kanlar kötü niyetli grupların/devletlerin eline geçer ve iznimiz olmadan üzerinde araştırmalar yapılabilir mi?
→ Hayır, bu bir komplo teorisidir. Alınan kanlar Sağlık Bakanlığı tarafından özenle muhafaza edilir ve eğer şüpheli bir sonuç çıkmazsa birkaç ay içinde imha edilir. Bunun dışında alınan kanlar herhangi bir araştırma için kullanılmaz, yurtdışına gönderilmez.

Neden bazen ikinci defa kan alınması gerekiyor, ilk verilen kan tahlil için yeterli değil mi?
→ Bazen yetersiz kan alımı, şüpheli sonuçlar, kanın çok erken alınması, çevre koşullarından dolayı numunelerin zarar görmesi gibi nedenlerden dolayı işlemi tekrarlamak gerekebilir. Hekiminiz size en doğru bilgiyi verecektir. Ancak unutmayın, bu işlemler bebeğinize kesinlikle herhangi bir zarar vermez.

Bu işlem ile bebeklerin vücuduna bir madde mi veriliyor?
→ Hayır, işlem ucu sivri minik bir lanset ile yapılmaktadır. İşlem esnasında vücuda herhangi bir şey verilmez.

Topuk kanı alımı ve yapılan analiz için ücret ödeniyor mu, bu işlem nerede yapılıyor?
→ Topuk kanı kayıtlı olunan Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak alınmaktadır. Alınan topuk kanları Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak analiz edilmektedir.